Gezi stajımı akrabalarımı
ziyaret için gittiğim Makedonya’nın başkenti olan Üsküp şehrinde yaptım. Şehir
Vardar Nehrinin iki yakasına kurulmuş. Nehrin kuzeyinde eski Üsküp olarak
anılan bölgede çoğunluk Müslüman Arnavut halktan, yeni Üsküp olarak anılan bölge
olan güneyinde ise çoğunluk Makedon halktan oluşuyor. Şehrin
kuzeyinde daha çok eski Osmanlıdan kalma yapılarla karşılaşırken, güneyinde ise
daha modern yapılarla karşılaştım. Kuzeyiyle güneyi adeta iki farklı şehirmiş
gibiydi.

Eski çarşı olarak bilinen yer nehrin kuzeyinde bulunuyor. Ne ararsanız bulabileceğiniz bu yerde tek sorun gördüğünüz bir yeri tekrar bulmanızın zor olması. Çünkü çarşı tamamen eklenerek oluşan bir yapı olduğu için çok düzensiz ve karıştır. Çarşının bitimine doğru sağlı sollu kafeler ve barlar vardı.
Eski çarşı içinde bulunan Çifte Hamam 15. yüzyılda İsa Bey
denetiminde yapılmış. 1915 yılına kadar hamam olarak kullanılmış
fakat depremin ardından restore edilmiş. Şu an Modern Sanat Galerisi
olarak kullanılıyor. Duvarlarında ve bezemelerinde eski mimariyi görmek hala
mümkün.
Sultan 2. Murat Camii Dönemin
en görkemli camisiymiş ve Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinin başında
geliyormuş. Caminin hemen yanında ise Saat Kulesi bulunuyor. Yaklaşık 40 metre
yüksekliğindeki bu kule 1566-1572 yılları arasında inşa edilmiş. Bu iki eski
yapıda da hala Osmanlı mimarisinden izler duruyordu.
Şehrin en önemli meydanı
ise Makedonya Meydanıdır. Burası Şehrin güneyinde, Vardar Nehrinin kenarında
kalır aynı zamanda Üsküp şehrinin en büyük meydanıdır. Yıllar önce ziyaret
ettiğim bu meydan o zamanlar böyle gösterişli değildi. Şehrin sembolü olan
Büyük İskender Heykelinin yanı sıra ülke için önemli olan pek çok kişinin
değişik güzellikteki heykelleri de yapmışlar. Heykellerin sanatın başkenti
olarak görülen Floransa’da yapıldığını öğrenince heykellere farklı bir gözle
bakmaya başladım.
Gradski Parkı, ilkbahar ve sonbaharda oldukça popüler olan park yürüyüş ve piknik yapmak için çok idealmiş. Ayrıca parkın içinde paten ve bisikletçiler için özel bir yerde vardı.
Arkeoloji müzesi Vardar nehrinin
kıyısına inşa edilmiştir. Buraya Makedonya halkı için önemli kişilerin
heykellerinin dikildiği “Bridge Of Art”
köprüsünden geçerek de ulaşılabilir. Müze olarak hizmet vermesinin yanı sıra
Ulusal Makedonya Cumhuriyeti Arşivi ve Anayasa Mahkemesine de ev sahipliği yapmaktadır. Binanın görünümü ise eski yunan tapınaklarını andırmaktadır.
St. Clement Katedrali ise şehrin en yeni kilisesiymiş. Gerek
dış yapısı gerek iç mimarisi bakımından oldukça ilginçti. Bu modern kilisenin
dizaynına oldukça dikkat çekici ve etkileyiciydi.
Üsküp Taş Köprü Vardar Nehrinin üstünde olan bir Osmanlı köprüsüdür. Fatih
Sultan Mehmet köprüsü olarak da bilinir. Taş Köprü Güneydeki Makedonya Meydanı
ile Kuzeydeki Eski Çarşıyı birbirine bağlar. Köprü 214 metre uzunluğunda 6
metre genişliğindedir. Köprü 13 kemer gözü ve 12 kemerden oluşuyordu.







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder